Alacağa istinaden açılan borca ve imzaya itiraz davasında imzanın borçluya ait olduğu yönündeki iddianın ispatı alacaklı tarafa ait olup, mahkeme tarafından belirlenen bilirkişi ücretinin, verilen kesin süre içerisinde yatırılması gerekmektedir. “Delil ikamesi için avans” başlıklı HMK’nın 324. maddesinin birinci fıkrasında ise; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler” hükmü düzenlendikten sonra, ikinci fıkrasında, tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür.
HMK’nın “Harç ve Avans Ödemesi” başlıklı 120. maddesinin birinci fıkrası, harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
Alacağa istinaden imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile yetkili olan icra mahkemesine bildirmesi, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın kendisinin olduğu ve dolayısıyla icra takibinin yapılmasına bir mani olmadığı kabul edilmektedir. İmzaya itiraz davasında, imzanın borçluya ait olduğunu ispatlamakla yükümlü olan kişi senedi icra takibine koyan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.
Hukuk Genel Kurulunca da vurgulandığı üzere, imzaya itiraz halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. O halde mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu gözetilerek HMK’nın 324. maddesi kapsamında delil avansının alacaklı tarafından yatırılması için işlem yapılması, sonucuna göre imza itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir.
İtiraz konusu senet üzerindeki imza, bilirkişi tarafından yapılan imza incelemesi sonucunda icraya itiraz eden kişinin eli ürünü olduğu anlaşılırsa sözü edilen senede dayanan takip konusu miktar ile orantılı olmak şartı ile yüzde 20 para cezasına mahkûm edileceği ve merciden itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı şeklinde yazılır.