2012 yılı itibari ile yürürlüğe giren 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu, çeşitli düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen hala tam anlamıyla son şeklini alamamıştır. Gayrimenkul Değerleme süreci bu kanunun en önemli hususudur. Gayrimenkul değerleme süreçleri içinde Fizibilite Çalışmalarının yapılması, Pazar Araştırması yapılması, Bölge Taleplerinin ve İhtiyaçlarının belirlenmesi çok önemlidir.
Gayrimenkulün hak ve menfaatler bütününün bir parçası olarak değerlemesi disiplinler arası bir süreç olup, Gayrimenkul Değerleme uzmanları, Gayrimenkul Hukukçuları, Mühendis ve Mimarların ortak bir çalışmasının sonucudur. Tüm bu uzmanların tecrübesi ile karşılaşılabilecek olası problemler önlenebilir. Her ne kadar sorunların olması istenmeyen bir durum olsa da bazı durumlarda problemler büyüyerek, konu adli yargı sistemine taşınabilmektedir.
Kentsel dönüşüm sürecinde ortaklık yapısının doğru kurulması projenin başarı ile tamamlanmasındaki en önemli aşamadır. Bu aşamada hukuk profesyoneli ve alanında uzman Kentsel Dönüşüm Danışmanı eşliğinde sürece dâhil olunması son derece önemlidir. Sıklıkla belirtildiği üzere kentsel dönüşüm projelerinin temelinde “uzlaşma” yer almaktadır.
Sözleşmenin arsa sahiplerini ve yüklenici için adaletli olması, proje sürecinin maksimum fayda sağlayacak şekilde hazırlanması, her iki tarafında çıkarlarını en iyi şekilde koruması ve paylaşım oranlarının en iyi şekilde belirlenmesi ve paylaşım hakkaniyetle yapılması özelleşmiş uzmanlık gerekmektedir.
Kentsel dönüşüm sürecinin başlangıcından itibaren Konusunda uzman gayrimenkul profesyonelleri ile çalışılarak süreç en başından doğru ve eksiksiz olarak planlanabilir. Bu planlama doğrultusunda kentsel dönüşüm sürecinde arsa payı oranları, inşaat süreleri, yapılacak olan inşaatta statik ve mimari uygulamalar ve benzeri detaylar uzmanlar tarafından denetlenerek daha sonra karşılaşılabilecek olası problemler işin başında ortadan kaldırılabilir. Bu sayede Avrupa standartlarında kalite ve deprem açısından güvenli gayrimenkuller elde edilebilir.
Süreçlerin uzamasındaki en önemli süreç sözleşme aşamasındaki teknik bilgi eksikliği sebebi ile oluşan sözleşme eksiklikleri ve inşaat sürecindeki denetimin uzman kişiler tarafından yapılmamasıdır. Bu tarz süreçlerde arsa sahipleri ve yüklenici arasında huzursuzluklar oluşabileceği gibi süreç adli ortamlara da taşınmaktadır. Bu durumlarda arsa sahipleri ve yüklenici elde edecekleri gayrimenkullere ulaşamadıkları için süreç her iki taraf için de sıkıntılı hale gelecektir.